Öyle ya, Kütahyalı, ömrü hayatında göremediği havaalanına kavuşacaktı. Alimallah dünya lideri ülkemizin, uluslararası alanda en iyi yaşam standardını yakalayan şehrinin insanlarıydı açılışta şak şak şak alkış tutup, eşbaşkana hürmetlerini iletenler. Artık, Sultanbağı'ndaki yaşlı Nezahat Teyze, Vefa Mahallesi'ndeki emekli Rüstem Amca eşleriyle beraber, aldıkları emekli maaşı ile ülkemizde özellikle de Kütahya'da hayat standartlarının ve yaşam kalitesinin , başta avrupa ve abd deki standartları geri bırakmasının verdiği avantaj ile tıpkı dışarıdaki emekli yaşıtlarının yaptığı üzere çıkacakları avrupa hâttâ dünya seyahatlerinin başlangıç noktasını, İstanbu'dan, İzmir'den değil de eski beylerneyliği merkezimiz Kütahya'dan başlatacaktı, hamdolsun...

 

Tepeden hitap eden eşbaşkan aşağıdakilerin ne dese alkışlayacağını bildiğinden coştukça coştu; memleketin bütün meslelerini hâllettiğinden, televizyon dizilerine ayar vermeye başladı. Ne de olsa aşağıdakiler ne dese, he diyenlerdendi. Daha yeni gelmemişmiydi doğalgazlarına zam? Bir tane serzeniş yok hayatlarından memnundu ahâli. Üzücü olan başka bir nokta ise; eşbaşkanın; "KÜTAHYA'YA GETİRMEDİĞİMİZ BİR DENİZ KALDI" sözleriydi. Ayıp yahu ayıp. Kütahya'nın değerleri bugüne kadar eşbaşkanın hükümetinin politikaları sayesinde teker teker elden çıkmış, buna  rağmen, Kütahya halkının büyük bir çoğunluğu anlaşılmaz bir sadakat ile "YAHUDİ CESARET ÖDÜLLÜ", "abd ASKERLERİNE DUACI", "ANANI DA AL GİT" diye vatandaşına hitap eden eşbaşkana bağlılık göstriyordu.  Kütahya Şeker Fabrikası bu hükümet eliyle Kiler'e peşkeş çeklimedi mi? Kiler'in trilyonlar kazandığı , başına "taktığı "kipa" ile bu haksızlığın gizlendiği Sera Alışveriş merkezi, özelleştirilen SLİ ve Termik Santralleri Kütahya'ya atılmış kocaman bir kazıktır. Şimdi kalkıp hiç kimse alışveriş merkezi ile istihdam geldiğini söylemesin. Eğer özelleştrimeden önce alışveriş merkezinin bulunduğu arazide , Kiler için yapılan imâr değişikliği yapılmış olsa idi, Kiler Şeker Fabrikasını bu kadar ucuza kapatamazdı.

 

Hani kaşığı ile verip sapı ile çıkarmak tam da Kütahyalı'nın bu zavallı durumunu anlatmakta. Zafer Havaalanı, Kütahya'nın elinden adeta el çabukuğu  marifeti ile alınan tüm bu değerlerinin üzerini örtmek için , Kütahyalı'nın ağzına çalınan bir parmak baldır. İdam cezası getireceğiz masallarının unutturulmasıdır.

 

Eşbaşkan oradan, diline televizyon dizilerini dolayacağına, teröristbaşının heykelini dikeceğiz diye küstahca meydanlarda uluyan "it"lere hesap sorsun. Oslo'da, İmralı'da emir erin mitçilerle, teröristbaşını kukla edenlerle pazarlık yaptığın sürece değil bir, on tane hava alanı yapsan, değil duble, on gidiş, on geliş yol yapsan ne yazar ey eşbaşkan!!! 

 

 akepe artık büyükşehir yasasını da geçirdkten sonra, bizim Kütahyalılara , sizleri yeniden Anadolu Beylerneyliği'nin başkenti yapacağız diye vaadde bulunsun, açlıktan nefesi koksa da Kütahyalı eşbaşkana kusur etmez, değil yüzde altmış sekiz, yetmiş, yüzde doksan ile Çankaya'ya yolunu açar.

 

Sayın yolcularımız, eşbaşkanınız konuşuyor;" Oslo'dan kalkıp, İmralı'nın üzerinden geçen teyyaremiz, yaklaşık iki saat kırk beş dakika sonra, Anadolu Beylerbeyliği'nin başkenti olan Kütahya'ya inecektir. Yolculuk esanasında, dağıtılacak olan makarna ve kömür ikramımızdır, şimiden iyi yolculuklar, iyi uykular..."

.........

ÜFÜRÜKTEN TEYYARE, 

 SELAM OLSUN "YAHUDİ CESARET ÖDÜLLÜ" TAYYİP'E,

 ŞEREF CİHAN SÖYLER Kİ;

 

OY VERİRSEM ŞEREFSİZİM AKEPEYE!!!