Önce resmi bayramları sadeleştirme yoluna gittiniz, halk bayramı istediği gibi kutlar dediniz, resmi bayramları  aldığınız talimatlarla unutturmaya çalştınız.

Atatürk, Türk ,Ne Mutlu Türk'üm Diyene ifadeleri, resmi bayramlar sizlerde alerji yaptı. 

Kiminizin bağırsağından haber verdi, kiminizin kulağından...

Geldik 29 Ekim'e....

Memleketin dört yanından Ankara'ya gidenlerin otobüslerinin yolunu kestiniz, gidemezsiniz dedirttiniz...

Engellemelere rağmen Ankara doldu taştı... Hipodromda otururken, kalabalık haberleri fena hoplattı...

Talimat verdiğiniz polisler, ellerinde Türk bayrağı olan vatandaşa biber gazı, tazyikli su yağdırdı...

Karşılarında sanki terörist vardı... Yazık çok yazık ki, ellerinde ay yıldızlı Türk bayrağı olan vatandaşlara, poliscilik oynayan zat-ı muhteremleriniz terör örgütü paçavrası taşıyanlara "ileri demokrasiniz" gereği karşıdan bakmakla yetinir...

Halk hani istediği gibi kutlayacaktı, yediremediniz, yok istihbarat aldık dediniz, yok provake dediniz... Ama tutmadı...

Coşku ile bayramı kutlamak isteyenlere hıncınız doğdu...

Sonra barikatlar kalkmak zorunda kaldı... Eğer o barikatlar kaldırılmasa, polis gaz ve su tazyikine devam etse, 29 EKİM 2012 Türk Baharı'nın başlangıcı olurdu muhtemelen...

Barikatlar kalktı, halk bayramını kutladı. Ata'ya sel olup aktı... Bir yere zarar veren mi oldu ey eşbakan!

Bu okadar zoruna gitti ki eşbaşkan; bayram kutlayanlara illegal guruplar dedin, hızını alamadın, tenis turnuvasında yuhalanan bakanlarına, yuh çekenlere, terörist holigan dedin!

O zaman 29 ekim sevdalıları bizler iliklerimize kadar illegaliz, "yuh yuh soyanlara, soyup kaçıp doyanlara, yuh nefsine uyanlara" diyen merhum Mahsun-i Şerif de en büyük terörist holigan...

Bu "illegaller" ve "terörist holiganlar" Cumhuriyetine her daim sahip çıkcak bundan hiç şüphen olmasın eşbaşkan...

29 EKİMLER, 23 NİSANLAR, 19 MAYISLAR, 30 AĞUSTOSLAR coşku ile bu halk tarafından kutlanmaya kıyamete kadar ilelebet devam edecek!!!

Sziler bunu asla ve asla engelleyemeyeceksiniz...

Ha unutmadan...

Barikatları kaldırtmak için biz talimat vermedik, yönetimde çift başlılık olmaz diyerek Çankaya yollarına gönderme yaptınız...

Ne çift başlısınız, ne tek başlısınız, sizler " oynar başlıklı"sınız! abd den esen rüzgâr ne tarafa isterse, o başlar oraya dönüyor... Hem de fırıl fırıl...