Murat Akalın

KÖŞE YAZARLARI

ALLAHA ISMARLADIK

Belki bir Karakoç olup “Birleşin ey secde-i rahmanda birleşenler” diyemedik ama Kütahya ölçeğinde yazdıklarımızla varsanız varız var olunki var olsun bölgemiz diye her yazımızda bugünleri görürcesine bağırdık. Profesyonel yapmadığımız bir işin acemiliğini çekip zaman zaman ismiyle çok zamanda isimsiz yazdığımız yazılarda önceden de belirttiğimiz üzere Kütahya’mın insanının ferasetine sığınıp sınırları aşmadan hocaya olan kırgınlığımızı,Güler’e olan güvensiz itimadımızı,bürokrasinin oligarşik yapısını sizlerle paylaşmada bir beis görmedik. En son yazdıklarımız boğulacaksan büyük denizde boğul artık burada miadın doldu ikazını yapınca son olarak bu metinle Allaha ısmarladık deyip perdeden ayrılmanın heyecanıyla şimdilik elveda diyorum.

Gelelim bu tasarrufun nedeni niçini dolayısıyla sizlerle paylaşmak istediklerime; Hani hep kullanırız, birden fazla arzumuzun beklenmedik bir anda olduğu zaman deriz ya ”körün istediği bir göz Allah verdi iki göz” diye ! Günler öncesinden 06.mayıs pazartesiden itibaren bir hafta süreyle yıllık iznime mahsuben kızımın yanına Ankara proğramı yaptım,derken muştulu bir haber alıp aylardır üzerinde çalışılan Türkçü özellikleri ön planda olan bir siyasi teşkilatın son rotuşlarının yapılması için gelen davet kadayıfın üzerine sürülen kaymak bize de ikinci göz oldu. Büyük bir iştahla geldiğimiz başkentte ilk darbeyi nüvesini oluşturduğumuz parti çalışmalarında haddim bildirilmek istenmesi metoduyla aldım altta kalırmıyım elbette gerektiği şekilde o koca koca bakanlık yapmış ülkenin kaderinde olmuş bizce sadece ismi büyüklere cevabımızı verip kırk kişinin huzurunda özür dilemesine sebep olduk lakin kap devrilmişti bir kere buna rağmen yola çıktıklarımızı yarım bırakmamak için tam bir teslimiyet ile cumanın hayrına sığınıp istenilen kuruluş evraklarını teslim edip eve çıkınca bir telefon neymiş geçici bir süre için parti kurma projesinin beklemeye alınması talep ediliyormuş! hay hay deyip olanın bitenin gerekçelerini yapacağımız görüşmelerle aydınlatmaya çalışırken ikinci bir şok milliyetçi camianın keskin kalemlerinden Yavuz Selim Demirağ evinin önünde uğradığı saldırı sonucu Gatada müşahede altına alındı haberi bize sevgili kardeşimizin son yazdığımız yazıyı kendi sayfasında paylaşmadığı gerçeğini sorgulama hakkı verdi.

Hasılı sonuç olarak baktık gördük ki yarım katrilyonu para görmeyen risk alıp arka çıktıklarımızın bir teşekkürü bile çok gördükleri,kerameti hep kendilerinde saydıkları bir ortam ve büyük netamelere gebe bir sürece bila kaydı şart sürüklendiğimiz ülkemizde muhalefet demokrasi getirecek diyenlerin bir zamanlar söylediği gibi balkondan seyretmenin daha doğru olacağını düşündük. Köşe yazmanın doğası gereği helalleşmek haktır ve ben bu hakkımı kullanıp varsa hakkımı helal ederken sizlerdende helallik istiyorum hakkınızı helal ediniz.Allaha ısmarladık mutlu yarınlarda buluşmak temennisiyle Hoşçakalın…