Hatırlayınız lütfen, bu memlekette iki üç ay  önce çıktı eşbaşkanınız, idam cezası getirilsin lâfını ortaya attı, hepinizin gazını aldı değil mi? akepe zihniyeti ve ekibinin idam cezasını getirecek kapasite ve altı okka yüreği maalesef mevcut değildir. Akepe zihniyeti ve eşbaşkan şimdilerde demokratik açılım ayaklarına öcalan denilen namussuza halvet yolunu açmanın hesabını yapıyor. Yalan mı? Hiç hiddetlenmeyin. Kendi zihniyetinize ve eşbaşkanınıza sunun hiddetlerinizi şayet kanınıza dokunan bir şeyler var ise…Şimdilerde İmralı da cezaevinden bağımsız bir bina yapıldığı iddiaları medyada dolaşmaya başladı bile… Yürürlüğe geçtiğimiz günlerde giren, anadilde savunma düzenlemesinde duruşmalarda kürtçe savunmaya imkan tanınması dışında, hükümlüler için de “eşle görüşme” maddesi yer almıştı. Memlekette her şey süt liman oldu da şimdi de sıra buna geldi. Övünürsünüz, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, terörist, bebek katilini halvete sokan ilk hükümet olduk, “hâyâldi gerçek oldu” diyerekten!

  Teröriste Artık eşbaşkan, müzakere yaptığı apocuğuna da üç beş tane çocuk şartı getirsin. Bu kadar teslimiyetçi ortamda biz de kendi şartımızı kabûl ettirdik diyebilir. akepe sever zihniyet de, eşbaşkanımızın vardır bir bildiği deyip, şartlı refleksleri gereği alkış tutmaya devam ederler. Artık dijital televizyonlu bebek katiline, piyasada boy boy reklamı yapılan cinsel sağlık ürünlerden de alırsınız da eli konu fantezi yaptırırsınız. Yazıklar olsun, ekşiya ile masaya oturan hükümet olarak tarihe geçtiniz.

  Bir de eşbaşkanınız çıkıyor ve utanmadan; "Bizim güvenlik güçlerimiz operasyon meraklısı değil. Yapılması gerekiyorsa operasyon yapar. Dertsiz başını neden derde soksun? Silahlar bırakılacak olursa, ülkemizi terk etmeleri halinde güvenlik içinde ülkeyi terk etmelerine imkan hazırlarız, bölücü terör silah bırakacak, ikinci ya da üçüncü ülkeye gidecekse sınırlarımızı terk edene kadar bizler, onların yurt dışına çıkmalarını bu noktada müsamaha ile karşılarız. Yeter ki ülkemizin huzuru güvence altında olsun. Bir yola çıktık. inşallah hayırlı bir netice elde edeceğiz."diyerek eli kanlı katillere dokunulmayacağını imâ ediyor. Peki tayyip efendi, o sınırdan elini kolunu sallayarak gidenlerden Mehemetçiğimi şehit edenlerin sorgu suâli, yargılanması, cezası ne olacak? Sen şehit ailelerinin hakkına girmiş olmayacak mısın hükümetin ile beraber? Çıkıp kul hakkından bahsedip siyaset edenler varın da aynaya bakın, yüzünüz kızarır mı, utanırmısınız acaba hiç?

Teröre teslim oluşun resmini çizmekte akepe zihniyeti ve eşbaşkan.

Bunu normalmiş gibi göstermekten kaçınmıyorsunuz…Memlekette yapılanları görüp görmediğimizi sorgulayanlar, namus elden gitmiş, gidiyor da siz hâlâ bunu göremiyorsunuz besbelli!( İlerleyen yazılarda memlekette neler yapılmış görmüş müyüz, görmemiş miyiz anlatalım sizlere ama aşırı eşbaşkan sevginiz yüzünden anlayabileceğiniz şüpheli anlatacaklarımızı…)

  Bugün, terörist leşlerinin cenazesinde pkk paçavralarının ifşa edilmesine sesini dâhi çıkaramayan, müdahale dahi edemeyen hükümetinizle ne kadar övünseniz azdır. Elin eşkiyaları Türk bayrağımız yakarlar, pkk paçavraları ile slogan atarlar, bizim akepe zihniyeti de fransa da ölen leşlerin cenazesini THY ile servis ettirir. Kendi şehit cenazelerimiz kamyonet kasasında gider. İşte terör örgütünün ibrikçiliği bu şekilde yapılmış olur!

  Her fırsatta sığındığınız halk çoğunluğu hikayesini bizler yemiyoruz. Bu yapılan ihanete, o sırtınızı dayadığınız çoğunluktan bilerek sessiz kalanlar, vardır eşbaşkan yapıyorsa bir hikmeti diyenler de sizlerin suç ortağıdır!

  Hepiniz maşallah sevgi pıtırcığı, aşk kelebeği oldunuz, aman ne demokrat oldunuz, yok zehir içerlermiş, yok birisi daha ölmesinmiş.  2002 de neredeyse sıfır terörle aldığınız dönemden on senede, sizin yüzünüzde yüzlerce şehit verdik.Bu şehitlerin hesabını kim verecek? Eli kanlı terörist devlete isyan ediyorsa, yargıya teslim olmuyorsa, kurşun atıyorsa gebertilecektir.  Siz şehitlerimizin kanının hesabını sorun dediğimizde bizlere kafatasçı demeye kalkıyorsunuz utanmadan. Sizin derdiniz aman teröriste bir şey olmasın. Sanki bir devlet ile harp ettik de masa başında anlaşma zemini arıyorsunuz, ayıp yahu, edep yahu, teröristi muhatap alıp pazarlık ediyorsunuz. Terörü yasallaştırıyorsunuz kendi elinizle. Bu şu demektir; Şeref Cihan çıkıp kalksa, örgüt kursa, silahlı eylem yapsa 2023 olmadan siz O’nun örgütü ile de masaya oturup karşılıklı şartları konuşacaksınız. Var mı böyle saçmalık? 

  Ülkeyi adım adım bölünmenin eşiğine götürmekte bu teslimiyetçi politikalar. Yalnız hesap etmediğiniz bir durum var efendiler; nasıl 1919 ‘da Mustafa Kemâl Atatürk bu millete “Meşru Müdafaa” hakkını kullandırtmak için harekete geçmiş ve “Meşru Müdafaa” ile vatan toprağından düşmanı silmiş ise, egemenlik haklarımız elimizden alınır ise aynı Ata’mızın yaptığı gibi “Meşru Müdafaa” hakkımız kullanırız! Bu böyle biline!