Murat Akalın

KÖŞE YAZARLARI

ANAMIN SÜBEĞİ

Bizim nesil öyle bir nesil ki hala daha anamızın vurduğu sübekle duruyoruz. Durum bu minvalde olmasına rağmen bir yarımız teknoloji çağının yılmaz bekçileri olarak ortada sabana koşulacak öküzde kalmamışken beni koşarsın diye çırpınıyor!.. Diğer yarımızda çağa ayak uydurup bölge ülke dünya gündemini titizlikle takip edip filmin sonunu önceden kestirip sinemadan çıkma eğilimindeler. Onlara tavsiyem kuvvetle ihtimal yine bizim neslin yazdığı senaryonun içindeki gereksiz lüzumsuzlukları, yazarı uyandırarak düzeltmeleridir.Yaptığımız bu kısa değerlendirme sonrası memleketin önümüzdeki beş yılına değer katacak yerel yöneticilerimizi sütunlarımıza taşıyıp değerlendirmelerinize sunalım dedik.

Her şeyden evvel bir gerçeklikten bahsetmek isterim. Şeytanda ilim sahibiydi ve gerekçeleri vardı lakin ilahi emre uymayınca melun oldu!..

Günümüzde böyle bir ilahi emir gelmeyeceğine göre ortaya kıstaslarımızı koyup akıl terazisinde tarttıktan sonra ulviyete aykırı olmamak kaydıyla yönümüzü belirlersek doğru yapacağımızı düşünürüm.

Yardımcı unsur olarak ta isim yaşantı aday profilinin dünü, bugünü mensubu olduğu siyasi teşkilatın yaptırımları, inandırıcılığı elbetteki bizlere bir şeyleri işaret edecektir ama biz yinede takiye yapabilecek baremleri es geçip ilmi siyasetle fizikteki eylemsizlik kuralı misali natürel olanları, müdahaleyle yamulmayacakları göz önünde bulundurmamız evladır.

Buradan hareketle Yalçın Küçük olma eğiliminde değiliz ama bizim kanaat bildirmemize katkısı olan malzemeleri de kurbağaları ürkütmeden paylaşmakta fayda mülahaza ediyoruz. Gördüğümüz en büyük eksiklik yetişmiş siyasetçi unsurunun zaman içinde fazlasıyla erozyona uğradığıdır. Fikirlerimizi ete kemiğe büründürüp somutlaştıracak olursak Tavşanlı ilçemizin dönüp dolaşıp iki isme mecbur bırakılmasını geçmişten günümüze gelen ilçenin ayıbı olarak değerlendirirken iktidarın eski ilçe başkanının sadece sekiz saatini verip bünyesinde çalışmak hariç hiç bir asgari müştereği olmayan beldeye aday olarak gönderilmesi de dikkate canip bir uygulamadır.

Yeri gelmişken söyleyelim bizim yazdıklarımızın bugünler itibariyle tarihe not düşmenin haricinde bir işlevimizin olmayışı göstermiştir ki tarihe vereceğimiz hesapla Allaha vereceğimiz hesap arasında bir fark yoktur!...

Yaptığımız bu kısa değerlendirmelerden sonra bir kaç parantezde diğerlerine ayıralım.

İlki ana muhalefet vekiline olsun yaptığın bütün artı değerleri kendin dahil sekiz kişinin olduğu, Esrek sultanda bir iş yerinde muhalefetin ayrı ayrı aday çıkarmasının iktidara yarayacağı uyarısına rağmen olsun oda bizim Birlik vakfından arkadaşımız biri olmazsa diğeri olur sözün inan ki siyasi hayatın boyunca hep karşına çıkacak hep yüzüne vurulacaktır.

Gelelim diğer vekile aklından hiç bir zaman şüphe etmediğimiz bu zatı muhtereme kendisi gibi çakma Kütahyalı yetkilisine bir ayar vermesini öneririm ya değilse kulağıma gelenler (şimdilik es geçiyorum)başını bayağı ağrıtacak nitelikteler.

Son olarak Tavşanlıda ilmi siyaseti bildiğini zannedip toplumu kategorize eden mekanizma hocalarından nasihatle ''biz ve diğerleri'' son sürat inşa ederken nerelere nasıl yol açtıklarını gördüğümüzü bilmelerini isterim.

Baştanda arz ettiğimiz üzere anasının vurduğu sübekle duran birisi olarak tüm bu yazdıklarımıza bilaherede düne bakarak klasiğimizden vazgeçip bundan böyle umutlu bir temeniyle bitirmek istiyorum. Mutlu yarınlarda buluşmak temennisiyle. Hoşçakalın...