Hasan Demir

VAY BİZİM HALİMİZE

Ülkemin üzerinde dönen şu kara bulutlarla 2020 senesine iyi başlamadık. En son, canımızı ta derinden yakan İdlib şehitlerimizi yad etmeden yazmak istemedim memleketimi...

Evet memleketimi yazmak isterim, memleketime gelen bürokratları yazmak isterim, memleketime çivi çakacak olanları yazmak isterim...

Kısacası bu gün geçmişin Kütahya’sı ile günümüz Kütahya sın’da ne kadar emniyetliyiz onu yazmak isterim...

Bilen bilir bu memleketin insanını, asker, polis üniforması gördü mü dayanamaz... Susar Kütahyam, korkudan değil haaaa!.. Edepten devlet terbiyesinden...

Ne emniyetçiler gördü Kütahya’m düşünsenize;

Eli maşalı Celalettin Cerrah’da vardı,

Şiirleri ile mest eden Şevki Dinçal'ı da...

Hayal satıp terfi alan Coşkun ile Hayal'de gördük...

Korkusundan kendine Çevik dedirten "Pargalı İbrahim Paşa'yı" da...

Ama şunu hep ama hep gördük. Hepsinin de zamanında emniyet teşkilatında bir ağırlık, saygınlık vardı. Belki sırça köşkleri, büyük makam odaları yoktu, ya da yeni kaleleri yoktu... ama saat başı telsizle çevrim yapıp sorgu yapan polisi vardı. Şimdi ise saat başı selfi çeken polisi, bekçisi var memleketin...

Okul önlerinde resmi ve sivil mutlaka polis abileri vardı öğrencilerin!.. şimdi polis abilerinin boş bıraktığı okul önlerinde torbacıların olduğu iddia ediliyor...

Polis evlatlarımız vardı mahalle aralarında!..kahvehaneye gelip asayiş soran, hal hatır soran... Şimdikiler bir alem "birader WiFi şifresini versene" diye soruyorlar...

Bekçilerimiz vardı, Hem de en kralı benim babamdı...

Rahmetli ve arkadaşları, düdük çaldığında "ben varım korkmayın” derdi caddelerde, soğuk havalarda eskinin üşüten elbiselerinde. Şimdiki bekçiciklerimizin elinde telefon, gece saat 3 - 5 demeden devriyesini sosyal medyadan atan, sosyal medyada fenomenliğe oynayan caddenin en işlek dükkanını kendine mesken tutup "emniyet teşkilatı çok çalışıyor" “gece kartalları görevde” diyen ziraat, yada işletme mezunları...

Eskiden özel kalemler vardı. Davete ya icabet ederdi, yada usulüyle haliye-i ruhaliyeti bildirir, vatandaşı dinlerdi.

Tebdili kıyafetle dolaşanlarımız vardı, şimdi makam kapısının 10 saniye geç açılmasını sorgulayanlar var...

Kısacası ben eski Kütahya’yı mı özledim...

Elbette hayır... Eski yönetim şeklini, yönetimdeki ciddiyeti özledim.

Sigara ve madde bağımlılığında yaş 14-15 arasına düşmüş beyler...

Yeni doğan mahallesinde, zafertepe mahallesinde, lise önlerinde yükselen sesler hoş değil...

feto ile uğraşacağım derken Kütahyalının can damarlarının kaybolmasına razı olmayın!...

Polisimiz eksikti, aracımız eksikti... ekip yetersizdi... Sıktı bu bahaneler...

Tavşanlı, Simav, Gediz ve merkezde ki kötü kokuları sadece ben duyuyorsam vay sizin halinize.... vay sizin rütbelerinize... Haden sağlıcakla...