Hasan Demir

KÖŞE YAZARLARI

Vali içeri, Vali Dışarı

Bir öğretmen düşünün, deneyimi var, bilgisi yok, Bilgisi var deneyimi yok, ikiside var ama sağlığı yerinde değil. Dişi ağrıyor mesela…

Yemek yemeğe çalışmış dişin arasına kaçmış bol etli yemeğin bir gıdımı… Sancı yapıyor sürekli…

Yemeği yiyemediğine mi yansın… Hesabını ödediği yemeğin tadını alamadığına mı…

Ama görevi var okula gidip dışarı ders vermeli. Zira işi bu…

Ne yapsın gidiyor ama dişi ağrıyor….

Ağrı kesici falan hepsi hikaye… Zaten memlekette ilaçta karaborsadaya…

Uzatmayalım sınıfa girer, ders işlemeye çalışır sancı tuttuğundan verimli olamaz. Hazımsızlık vardır acının yanında…

Çocuklar “Harç bitti. Yapı paydos” der… Oyun oynarlar… Deve,,,, Cüce,,,,, yada Çiçek…. Böcek…

Şimdi nereden çıktı bu diye sorarsanız. Porsuk muhabbeti var. Elbette içimiz yandı. Yazıldı çizildi… Çok söylendi… Ama yinede Kütahyalı uyuduğundan anamızı ağlatırcasına, sen beni seçtin buda bedeli dercesine…

Ama bakıyorumda şimdi Vali konuşsun… Neden susuyor deniyor.

Eh biraz insaf derler… Adam konuşunca suç konuşmayınca suç. Vali dediğimiz tayin veya terfi bekleyen bürokrat bu gün var yarın yok… Vali konuşacağına siyasiler konuşsaya… Vekillerin dili boğazına mı kaçtı korkudan…

Vali içeri vali dışarı. Oldu paşam. Valiyede talimatı biz verelim… Küçük hesaplara gerak yok. Bu iş valinin işi değil. Kütahyalının işi seçilmişin ve Kütahya’dan para kazananların işidir.

Şimdi yazdık bunu da okusun yüz binler (!) …