Deha Onur Akdemir

Kısa Kısa Kütahya gezisi

Malum 1 Ağustos itibarı ile sevgili Hasan Demir’in ricası ile eteğimizde ki taşları dökmek için yola çıktık.

Bu süre içerisinde gerek sosyal medya, gerekse de şahsi telefonumdan ulaşıp “zamanı gelmişti hoş geldin…” diyen de vardı; “Sen hiç akıllanmaz mısın ne işin var. Bursa’da yaşıyorsun…” diyende, “Hayırdır turizm işini bıraktın mı?”diye merakından ölende!!!

Önce adap gereği gelen mesajlara hem teşekkür edelim hem de merakını giderelim dostların…

Ben Bursa’da hem yaşamaya rabbim güç verdikçe de kendi işimde çalışmaya yani Turizmde devam edeceğim. Ben 30 seneye yaklaşan ahde vafamı ödemek için kolları sıvadım. Merak etmeyin dönmüyorum… Biline…

Kütahya’nın kaderi bu!

Gelelim şehr-ül emin ve Reis-i Cumhurun temsilcilerine. Kamil başkan çok iyi başladı diyebilir herkes… Ancak buradan yani dışarıdan öyle görünmedi. Mustafa İça denilen bir faciadan sonra biraz çalışıyormuş gibi göründü hepsi o. Kimse kendini kandırmasın. Kamil Başkan benim zamanında gazetecilik yaptığım yıllarda ki polemiği hatırlattı bana. Başkan hem halkına, hem çalışanlarına, hem de yönettiği şehre Hisardan bakıyor…

Kapanaltına inip, saman pazarından değil!!! Ulu cami etrafında gezmiyor. (Gerçi Ulu cami özel yer herkesin iyi kötü anısı var dimi). Sayın Saraçoğlu medya ayağını iyi kullanıyor. Yaptıklarını vatandaşa satmakta ekibinin üstüne yok. Rahmetli Demirel gibi “siyasi kıvraklığı” üst düzeyde. En son CHP’nin çiçeği burnunda vekili ile girdiği söz düellosunu okudum zeytin yağı gibi üste çıkmayı başarmış vesselam. Yiğidi öldür hakkını ver.

Gelelim sayın valimize. Kütahya son yıllarda vali olarak atanan Reis-i Cumhurun temsilcilerinden çok çekti.

İlgi ve çok büyük dikkatle valilik basın yayın biriminden servis edilen haberleri irdeliyorum. Tabi bu haberlerin dışında da kendine yapılan ziyaretleri veya ziyaret edenlerle de hasbıhal etme imkanımız oluyor. Sayın valimiz “Şükrü Kocatepe’yi aratır mı?” diye sorduğum kişiler bile var. Maalesef iyi sinyaller almadım.

Bu arada benim iyi sinyal alıp almamam çok önemli mi? Elbette hayır. Sayın valimizin ne tecrübesi, ne bilgi birikiminin yanından elbette geçemem. ancak kendisinden çok ama çok iyi tanırım Kütahya’mı. O kendisine sunulan dosyalar üzerinden tanır yönettiği şehri ben ciğerine, soluğuna çöp dolu sokaklarına kadar.

Şöyle geriye dönün 2005 yılından beri 5 vali geçti. Çoğu Kütahya Valisi  Kütahya ile değil kendi şehirleri ile ve kendi hemşehrileri ile ilgilendi. Kapısının önünden taraftar davul çalarak maça gidiyor diye “Davul yasağı” koymaya çalışanı bile gördü bu memleket.

Valilerin zaten hep kendi şehirlerinden olmaları gerektiğini savunmuşumdur. Yoksa bizim gibi küçük şehirler “Emeklilik yaşlarını doldurmaya gelen üst düzey bürokratların dinlence yeri, yani köprüden önceki son çıkış oluyor. Sayın Kocatepe ile devam eden davalarım artık yok. Çok şükür. Yenileri eklenir mi göreceğiz.

Ne yapalım Kütahya’nın kaderi bu!

Sadık Ölçen dilek olay 13 yıl…

Kütahyaspor denince, Kütahya’da spor denince aklıma ilk gelen üç isimden biri  Sadık Ölçen olur. Ben Sadık Ölçene hiçbir zaman “Müdürüm” diyemedim. Hep Başkan’dı benim için… Abi demişliğim çoktur. Abilik yaptığını çok gördüm. Zaman zaman en büyük desteği aldığım abime çok sert eleştirilerde de bulundum. Haklıysam haklı; değilsem açıklama yapardı ben tatmin olana kadar…

Sadık Başkanım;  7 Bakan yedin, 5 Vali, 2 Belediye Başkanı (Benim “yedin” kelimemi yanlış anlayacak yoktur). 2005 yılından beri Gençlik ve spor il müdürü olarak her türlü lobiye göğüs gerdin. Çünkü Kütahya’nın sportif kimyasını bilen yegane adamlardansın. Ancak şimdi bana hiç kızma. Afyon, Eskişehir, Uşak, Balıkesir, Bursa bir çıkıp bakmak lazım “acaba hangi tesisler yapıldı!” Hangi büyük organizasyonlar alındı. Yıldızlar Türkiye şampiyonaları değil, taraftar getiren esnafa yarayan kaç organizasyon alındı.

Yalnız kalıyorsun başkanım yalnız. İktidar partisinden olupta bu kadar yalnız bırakılan başka bir bürokrat görmedim. Sadık abimin ya artık gemileri yakması yada geminin rotasını Belediye Başkanlığına doğru çevirme vakti geldiğine inanıyorum. Kim ne derse desin.

www.kutahyasporum.com
bir lafta sana!!!

Ben Kütahyaspor için abartmıyorum canını verecek kim diye düşünsem kilometrelerce birlikte yol yaptığım Sait Aksöz hocam gelir. Ancak haddimi aşarak iki kelamda hocamın yönettiği siteye söylemesem olmaz.

*Hocam Kütahyaspor’a iki kuruş yardım yapanın binlerce takipçisi olan sitede işi yok. Bedavaya reklamını yapıp durma!

*Kütahyaspor’a en son 200bin TL çıkaran Kütahya Belediyesi eğer bu paranın 170binini yemek parası olarak kesiyorsa bunu yaz.

* Kütahyaspor resmi sitesi değil en büyük ve en özel taraftar sitesisin! Sitenin ağırlığının farkında ol.

Rus ve Ukrayna havayollarında seyahat ederken uçak her indiğinde alkışlıyorlar. soruyorum “neden” diye. Bana verilen cevap “Uçağı sorunsuz indirdi. Düşmedik”. Arkadaş diyorum “bu adam bunun için görev yapıyor. Zaten mecbur. Uçak düşse ilk başta o ölecek ne anlamsız”. Şimdi de siz Kütahya Belediye Başkanı mecbur, Kütahya valisi mecbur Kütahyaspor’a ve Kütahyaspor gibi kulüplere yardım etmeye. Boşuna yazmayın!!!